Otizm Dünyası
Otizmde Ergenlik
Otistik Spektrumda Yer Alan Bir Çocuğun Ergenliğe Geçiş Sürecinde ve Gençlik Döneminde Akılda Tutulması Gereken 12 Püf Nokta
Otistik spektrumda yer alan bir çocuğa sahipseniz, çocuğunuz gün be gün büyürken bazen küçük değişimleri gözden kaçırabilirsiniz. Bir bakarsınız kızınız neredeyse boyunuza ulaşmış. Ya da oğlunuzun sakalları çıkmaya başlamış. Bu fiziksel değişimler çocuk gelişiminde önemli bir dönüm noktası olan ergenliğin sinyallerini vermektedir.
Otizm ve ergenlik: Her ikisi de bir ebeveyn için tek başlarına bile yeterince emek gerektiren karmaşık durumlardır, hele ki bir araya geldiklerinde… Eğer ergenlik dönemine giren, otistik spektrumda olan bir çocuğunuz varsa aşağıda aktarılan öneriler size bu dönemi daha yumuşak atlatmanız konusunda yardımcı olacaktır. Çocuğunuzun bilişsel ve duygusal düzeyi, iletişim becerisi her ne noktada olursa olsun bu önerilere mutlaka göz atmalısınız.
1. Karşı koyma / itiraz etme sadece otizme bağlı değildir: Otistik spektrumda yer alsın ya da almasın, ergenliğe geçişte çocuğun davranışlarında ve kişiliğinde kesin bir değişim gerçekleşir. Dikkatinizi çekme isteği, kendi bağımsızlığını istemeye dönüşür. Spektrumda bulunan çocuklar için bu davranış değişikliği karşı koyma gibi görünebilir; artık isteklerinizi daha önce olduğu gibi yerine getirmiyorlardır. Otistik özelliklerini bir tarafa bırakacak olursak bu değişim gelişimlerinin normal bir parçasıdır. Bir ebeveyn olarak çocuğunuzun birey olma sürecini desteklemek, bazen onaylanmayacak gibi olsa da çok önemlidir. Çünkü bu değişim her ne kadar negatif bir süreç olsa da gelişimi açısından oldukça pozitiftir.
2. Ergenler kendi seçimlerini yapmaları gerektiğini öğrenmelidir: Büyüyen çocuğunuza seçim yapma hakkı tanımak ona karar alma ve bunun sonuçlarını ( iyi ya da kötü ) kabul etmeyi öğretecektir. Ayrıca kendi hayatı üstünde daha çok kontrol gücü olduğunu fark etmesini de sağlayacaktır. Bunun çocuğun seviyesiyle hiçbir alakası yoktur. Ona sürekli seçenekler sunun ve seçeneğinin arkasında durmasını sağlayın. Unutmayın ki büyüdükçe kendi hayatı hakkında alınan kararlara daha çok dahil olmak isteyecektir. Ona şimdiden seçim yaptırmak ( tabii kendi belirleyeceğiniz seçenekler arasından ) ona önemli hayat becerileri kazandırmanın ilk adımıdır.
3. Gündelik işler sorumluluk kazandırır: Yaşı ne olursa olsun çocuğunuza bir gruba ait olmayı öğretmek ( ister bu aileniz olsun isterseniz bir çalışma grubu ) beraberinde sorumluluklar da getireceği için çok önemlidir. Çocuğunuzu şimdiye kadar bu tür sorumluluklardan muaf tuttuysanız, artık buna bir son verin. Ergenler bir ailede yaşamanın keyifli anlar demek olduğunun ötesinde bazı sorumluluklar da gerektirdiğini de öğrenmelidir. Gündelik işler çocuğunuzun kendisine karşı sorumluluk sahibi olmasını sağlayacaktır. Ayrıca kimseye bağımlı olmadan yaşamayı öğreteceği gibi kendine güvenini de tetikleyecektir. Otistik spektrumda yer alan her birey kendi seviyesinde bir etkinlikle sorumluluk almayı öğrenebilir. Sadece çocuğunuza gerçekten fırsat vermeyi deneyin.
4. Nöbetlere dikkat edin: Otistik spektrumda yer alan her dört gençten biri ergenliğe geçiş döneminde nöbetler geçirmektedir. Bunun sebebi net olarak bilinemese de nöbetlerin sebebi vücuttaki hormonal değişimler olabilir. Bu nöbetlerin birçoğu basit bir gözlemle belirlenemez çünkü oldukça küçüktür. Bunların farkına varabilmek için şu işaretlere dikkat etmelisiniz: çocukluk döneminde akademik olarak başarılıyken ergenlikte bunun çok az olması ya da duraklaması, davranışsal ya da bilişsel kazanımların kaybedilmesi, kendini yaralama, agresiflik ya da şiddetli öfke nöbetleri gibi yeni davranış sorunlarının ortaya çıkması.
5. Değişen vücudu hakkına çocuğunuzla konuşun: Vücudunuzun neden olduğunu bilemediğiniz ve hiçbir şey yapamadığınız bir değişim gerçekleştirdiğini hayal edin. Çocuğunuz spektrumun hangi noktasında olursa olsun, bu değişim hakkında bilgisi ne kadar net olursa olsun bu değişimi gerçekten anlayabileceği bir seviyede ve dille ona anlatmanız gerekmektedir. Aksi takdirde çocuğunuz adet gördüğünde ya da ıslak rüyalar yaşadığında fazlasıyla ajite olabilir ya da bu durum onu çok endişelendirebilir. Başlangıçta basit kelimeler ve resim, fotoğraf gibi görseller oldukça yardımcı olabilir. Net, açık olun ve abartmayın; bu tek bir seferde halletmeniz gereken bir konuşma değil…
6. Mastürbasyon, hayatın bir gerçeği: Mastürbasyon her ergenin gerçekleştireceği normal bir aktivitedir, bununla yüzleşin. Bir kez keşfedildiğinde durdurulması güç bir aktivitedir, takıntı haline dönüşebilir; özellikle de kendini uyaran eylemlerde bulunmaktan keyif alan bireyler için. Bu noktada yapılacak en uygun şey ona bunun çok özel bir eylem olduğunu, bunu kendi odası gibi kendine ait özel bir yerde, yalnız olduğu bir zamanda yapması gerektiğini anlatmaktır.
7. İlişkiler ve seks; tartışılması gereken konular: Seks birçok ebeveynin çocuğuyla tartışmayı rahat bulmadığı bir konudur. Bu sizin için ne kadar zor olursa olsun spektrumda yer alan çocuğunuzla seks ve kişiler arasında gerçekleşen farklı ilişkiler hakkında konuşmanız gerekmektedir. Çocuğunuz farklı olduğu için bu tür bir bilgiye ihtiyacı olmayacağını düşünmek çok çok yanlıştır. Ergenler bu konuda konuşur, dolayısıyla çocuğunuz istemeseniz de normal denen yaşıtlarından bu konuda bir şeyler duyacaktır. Onun sosyal-duygusal gelişimin en önemli noktalarından biri olan bu konunun soyunma odası eğitimine dönüşmesine izin vermeyin. Çocuğunuzun fonksiyonel seviyesi her ne olursa olsun ona karşı cins ve hem cinsleriyle girdiği etkileşimlerde dikkat etmesi gereken uygun olan ve olmayan davranışları, temasları ve sözcükleri öğretin.
8. Kendini ayarlamak her yetişkin için çok önemlidir: Yetişkin bir bireyin öğrenmesi gereken önemli özelliklerden biri de hassas duygulara ve duyusal yüklenmeye karşı tepkilerini kontrol edebilmesidir. Çocuğunuz büyüdükçe duygularının farkına varmayı ve bunlarla başa çıkmayı daha rahat yapıyor. Okul için kendini sakinleştirme adına yeni teknikler geliştirmesi gerekiyor tabii. Örneğin yardım etmesi, mola vermesi için öğretmenine sinyal verme, yalnız kalınabilecek sessiz bir köşe bulma gibi. Evde de çocuğunuz aşırı yüklendiği bir günün ardından yalnız kalmak isterse buna mutlaka saygı gösterin…
9. Kendine güven başarının anahtarı: Çocukların henüz küçükken iyi olduğu yönlerini vurgulayıp destekleyerek kendilerine olan güvenlerini artırın. Eğer çocuğunuzun kendine güveni düşükse evde, okulda ve sosyal ortamlarda insanlardan aldığı mesajlara odaklanın. Aldığı mesaj genellikle bir şeyi doğru dürüst yapamadığı yönünde olabilir. Bu da onun güvenini sarsıyordur. Çocuklar sadece hata yaptığında uyarılmamalı. Uygun davrandıklarında, tepki verdiklerinde ya da iletişim kurduklarında mutlaka takdir edilmeliler. Bu yöndeki gayretleri bile her seferinde onaylanmalı ve takdir edilmeli. Ergenlerin depresyon riski altında olduklarını unutmayın. Koşullar ne olursa olsun, yani sadece doğru ve uygun durumlarda değil, çocuklar sizler tarafından sevildiklerini ve değer verildiklerini bilmeliler.
10. Kendini savunmak bağımsızlık için gerekli bir beceridir: Eninde sonunda çocuğunuz evden ya da sizden ayrılmak zorunda kalacak ve korumanız olmadan yaşayacak. Kendi adına konuşmayı öğrenmesi gerekiyor. Buna okuldan başlayabilirsiniz. Çocuğunuz güçlü ve zayıf yönlerinin, diğerlerinden farklı olduğu noktaların bilincinde olmalı. Ancak bu şekilde gerçek hayatta güçlenmesi ve başkalarından yardım alması gereken alanlarıyla, ayakları üstünde durmasına destek olacak güçlü noktalarının farkına varabilir.
11. Zorbalık ciddi bir problemdir ve baş edilmesi gerekir: Zorbalık sözlü sataşmadan fiziksel bir kavgaya kadar çeşitlilik gösterebilir. Hangi düzeyde olursa olsun bu bireysel bir sorun değil, okul yönetiminin sorunudur. Okul tüm idari kadrosuyla zorbalığa karşı bir tavır takınmadığı ve disiplin geliştirmediği sürece okul hayatı çocuğunuz için zor geçebilir. Çünkü spektrumda bulunan ergen ve gençler diğer yaşıtlarındaki sosyal ipuçlarını, motivasyonları, muhtemel davranışları anlamakta güçlük yaşarlar. Bu nedenle kendilerini güvenilir olmayan durumların içine rahatlıkla sokabilirler. Ya da geleneksel olamayan davranışları veya en basitinden giyim tarzları onları hedef yapabilir. Bu nedenle çocuğunuzun sözel olmayan iletişim yollarını ve gizli anlamları bildiğinden emin olun. Onun için yaşıtlarını gözlemleyin. Ne giydiklerini, saçlarını nasıl yaptıklarını, ne tür müzik dinlediklerini bilip çocuğunuza bu yönde önerilerde bulunmak onun işini kolaylaştırabilir.
12. Kendinize de zaman ayırın: Otistik spektrumda yer alan bir çocuğun getirdiği bütün sorumluluklar bir tarafa kendinize de mutlaka zaman ayırmalısınız. Bu isterseniz gün içinde keyif aldığınız bir aktiviteyle uğraşmak, spor yapmak ya da sadece dinlenmek olabileceği gibi haftada bir gece dışarı çıkmak şeklinde bir ödül de olabilir. Baterilerinizi şarj etmeniz gerektiğini unutmayın. Bu çocuğunuz içinde iyi bir model davranış olacaktır. Ona hayatın hepimiz için stres dolu ve yorucu olabileceğini, bununla baş etmek için rahatlatıcı ve dinlendirici yollar keşfetmemiz gerektiğini gösterebilirsiniz.
Kaynakça: Autism – Asperger’s Digest Magazine (Eylül – Ekim 2006) ‘den çevrilmiştir. Çeviren: Kutşın Sancaklı