Otizm Dünyası
Otistik Öğrencilerden Ziyaret
Merkez Yavuz Sultan Selim Uygulamalı Eğitim ve İş Okulu Müdür Vekili Mestan KOCA, Beden Eğitimi Öğretmeni Mustafa DEMİRDAĞ, Otistik Çocuklar Eğitim Sınıfı Öğretmeni İsmail TUNA ve otistik öğrencilerimiz Milli Eğitim Müdürü Muhammet ŞAHİNKAYA’yı makamında ziyaret ettiler.
İlimizde açılması planlanan Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi ile ilgili görüş alışverişinde bulundular.
Kütahya/meb
Değerli okuyucular; maalesef ülkemizde oçemlere gereken önem verilmiyor. Zaten özel eğitimin bir çok aksaklıkla yürütüldüğü ülkemizde otistik çocuklar da bu ihmaller zincirinden nasibini alıyor.
Bilirsiniz ki otistik çocuklar ya ilköğretim okullarında ayrı bir sınıfta eğitilirler. Ya da bağımsız olarak açılan otistik çocuklar eğitim merkezlerinde eğitilirler.
Ancak ülkemizde engellilere bakış yeterince olumluya çevrilemediği için ilköğretim okullarında yeteri kadar özel sınıf/bağımlı oçem açılamamaktadır.
Zihniyet; aman engelliler bir arada olsun bizi uğraştırmasın zihniyeti olduğu için ilköğretim okulları yerine eğitim uygulama okullarında oçem sınıfları açılmaya devam edilmektedir. Ben de bir özel eğitimci olarak eğitim uygulama okulunda oçem sınıfı öğretmenliği yapmaktayım. Bütün çabalara rağmen ilköğretim okulu yerine okulumuzda 2. bir oçem sınıfı açılmasına karar verildi.
Peki ilköğretim okulundaki sıkıntı ne? Neden bu kadar zor sınıf açmak?
Müdür sıkıntısı: okul müdürü çeşitli sorunlar çıkacağını, saldırganlık vb. davranışların olabileceğini düşünmekte, yasal mevzuatı tam olarak bilememekte ve diğer normal çocukların velilerinden çekinmekte.
Veli sıkıntısı: her insanın birer engelli adayı olduğunu düşünemeyen bazı velilerimiz maalesef engelli çocukların kendi çocuklarına kötü örnek olabileceğini düşünerek okullarında böyle bir sınıf açılmasına karşı gelebilmekte, okul idaresine baskı yapabilmekteler. Özellikle anasınıflarında kaynaştırma öğrencisini asla istemeyebilmektedirler.
Bütün bu koşullarda baskıyla açılan özel sınıflarımızda ise öğretmenlerimiz büyük bir mücadele vermekteler. Bu idare-veli baskısına bir de ne yazık ki diğer öğretmen arkadaşların önyargısı eklenmektedir. Nöbet tutmama olayı bile onlara çok görünmektedir.
Bütün bunları yazarken güzel örnekler de hiç yok diyemeyiz, gerçekten de özel öğrencileriyle, özel öğretmenleriyle, velileriyle kucaklaşmış, bu işe gönül vermiş, okulunda bu işe yüksek derecede önem veren idareci arkadaşları da buradan kutluyorum.
Peki ne yapmak gerekir?
Yukarıdaki haberde Kütahya örneğinde olduğu gibi öncelikle il milli eğitim müdürlüğü öğretmenlerce, velilerce ve sivil toplum kuruluşlarınca ziyaret edilerek bu işin önemi, gerekliliği anlatılmalı.
Toplum olarak engellilere bakış açısının değiştirilmesi için her türlü önlem alınmalı.
Yaşamda onların da var olduğu, onların da bir çok şeyi başarılabildiği tüm topluma gösterilebilmeli...
Özellikle buradan değerli velilere sesleniyorum.
Anayasamızda her çocuğun eğitim hakkı vardır maddesinden hareketle otistik çocuklarında eğitimi zorunludur. Oçem yok sıra bekleyin asla bahane olamaz. Sizlerin birlik olarak yeterli sayıda oçem açılması için sürekli kapıları aşındırmanız gerekmekte. En azından sizden sonrakilere faydanız dokunabilir.
DAHA İYİ BİR ÖZEL EĞİTİM DİLEĞİYLE
Berat ÇELİK