Otizm Dünyası

Otizm Dünyası

Tayfun Talipoğlu ile Nasılsınız'da OTİZM Konuşuldu

Tayfun Talipoğlu ile Nasılsınız'da OTİZM Konuşuldu

Değerli okuyucular biliyorsunuz ki önceki gece TAYFUN TALİPOĞLUNUN sunduğu NASILSINIZ adlı programda OTİZM konusu işlendi…

Konuk listesi şu şekildeydi…

Prof.Dr. Ferhunde Öktem
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fak.
Çocuk Ruh Sağlığı ABD Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Mehmet Özyürek
Gazi Ün. Eğitim Fak. Özel Eğitim Böl.
Zihin Engelliler Öğretmenliği ABD Bşk.
Prof.Dr. Elvan İşeri
Gazi Üniversitesi Tıp Fak.
Çocuk Ruh Sağlığı ABD Öğretim Üyesi
Dr. Ruhi Kılıç
MEB Özel Eğitim Rehberlik Ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürü
Nejla Arslankurt
İLGİ Otistik Çocukları Koruma Derneği Bşk.
Otizm Platformu
Dr. Necdet Karasu
Gazi Üniversitesi Özel Eğitim Bölümü
Aylin Sezgin
TOHUM Otizm Vakfı Bşk.Yrd.
Otizm Platformu
Yrd. Doç. Dr. Nevin Eracar
Marmara Üniversitesi Özel Eğitim Bölümü
Otistikler Derneği Kurucusu
Yrd. Doç. Dr. Alev Girli
9 Eylül Üniversitesi
Psikolojik Danışma ve Rehberlik ABD
Ergin Güngör
ODER - Otistik Çocukları Koruma ve Yönlendirme Derneği Bşk. / Otizm Platformu
İrem Afşin
AsperDER - Asperger Sendromu ve Otizmle Hayat Derneği / Otizm Platformu
Ömer Yağcı
TODEV - Türkiye Otistiklere Destek ve Eğitim Vakfı / Otizm Platformu



Öncelikle programda emeği geçen ve katılımlarıyla farkındalığa yardımcı olan herkese teşekkür ediyorum. Bu; ülkemiz için gerçekten otizm alanında bir ilk oldu, ilk defa otizm bu denli farklı boyutlarıyla konuşuldu.
Evet belki sadece ana başlıklara değinildi, ayrıntılara çok inilemedi ama ilk deneyim için bu zaten normal olandı, çünkü burada hedef kitle otizmin dışındaki bireylerdi…
İlk programdan insanların kafasını karıştırmak iyi de olmazdı…
Belki bundan sonra yapılacak programlarda ayrıntılara inmek daha da mantıklı olacaktır kanaatindeyim…

Programda otizm tarif edildi, velilerin yaşadıkları kendi ağızlarından verdikleri örneklerle anlatıldı, ülkemizdeki eğitim ortamlarından bahsedildi, otistik çocuklarla çalışacak öğretmen azlığından ve aynı zamanda otistik çocuklar için gerekli eğitim ortamlarının azlığından bahsedildi…
Bir ara konu sertifika programına geldi… Bu noktada özellikle sayın Mehmet ÖZYÜREK’i tebrik etmek istiyorum…
Bu işe Gazi ünv. öncülük ederken Mehmet Hoca’nın bu görüşte olmasını hiç beklemezdim, şaşırdım ve sevindim doğrusu…
Ancak olay yine tam netleşmedi…
Sayın Ruhi Bey; diğer üniversitelerde de sertifika programlarının açılabileceği haberini verirken Mehmet ÖZYÜREK’de bu programların açılmasının ve uygulanış şeklinin yanlış olduğunu vurguladı.

Sonuçta diğer üniversitelerde bölümler yaygınlaşıncaya kadar ki sürede (otistik çocukların eğitiminin) ne olacağı konusunda taraflar anlaşmaya varamadı..

Bu konuyu daha önce çeşitli köşe yazılarımda da açıklamıştım…

Benim burada en son söyleyeceğim şey şu: O zaman bütün özel eğitimcilerin ataması yapılsın, tabi devleti istemeyen özele geçebilir…Özel eğitimcilerin hakkı yenmesin…
Bu arada diğer üniversitelerde bölümler acilen yaygınlaştırılsın ve akademik elemanlar yetiştirilsin, nitelikli sertifika programları açılsın, bu aradaki çocuklarımız eğitimsiz kalmasın diye…
Diğer üniversiteler mezun vermeye başlar başlamaz da sertifika programları hemen sonlandırılsın(bir daha açılmamak üzere…)

Ancak ben burada üniversitelere ve yetkililere bir eleştiri yapmak istiyorum. Çocuklar eğitimsiz kalmasın diye sertifika programları açılıyor da(yani çeşitli ödünler veriliyor da) iş akademik eleman alımına gelince niye bazı tavizler verilmiyo…bazıları buna karşı çıkabilir ama…Biliyorum ki bir çok nitelikli özel eğitimci üniversite de görev yapmak istemekte ancak les puanları yüzünden bunu gerçekleştirememekte, bir taraftan da çeşitli üniversitelerdeki özel eğitim bölümleri eleman yoksunluğundan kapanma tehlikesi geçirmekte…

Bu durumda ben şu kanıya vardım…
Sertifika programları yaygınlaşacak, özel eğitim bölümleriyse artmayacak…İstenilen sayıya ulaşılamadığı için de sertifika programlarına devam edilecek…
İşte burada özel eğitimcilerin hakkı yenecek…

Buradan sonrasını sizlerin yorumlarına bırakıyorum….

Bu arada programın saati konusuna gelince evet biraz daha erken bir saatte olabilirdi…
Ancak genelde tv programlarında konu için program saati pek değişmez, bu da şans biraz…

Programda velilerin duyguları konuşuldu, özellikle Nevin Hanım anneleri bir kahraman olarak ilan etti. Gerçekten de otizmli çocuklarıyla en çok baş başa kalan, mücadeleyi neredeyse tek başlarına yürüten annelerin yaşadıkları zorluklar konuşuldu…
Engelli çocuğun diğer kardeşinin bu süreçte ihmal edildiğinden bahsedildi…
Otistik çocuğun yanı sıra ailesinin de psikolojik destek almasının önemi vurgulandı…

Programda yine otizm platformundan bahsedildi…
Tayfun Bey sivil toplum olarak otizmin engel grupları içersinde çok güçlü olduğunu fark ettiğini vurguladı…
Derneklerin ve platformun yaptığı çalışmalardan kısaca bahsedildi…

Yine programda Velilerin (biz öldükten sonra ne olacak) kaygısı tartışıldı…
Ülkemizde yetişkin otistiklere hizmet veren kurumların azlığından bahsedildi…
Bu konuda çeşitli projeler anlatıldı…


Programda erken teşhisin ne denli önemli olduğu özellikle vurgulandı…
Otizmli bireylerin büyük çoğunluğunun erken teşhis ve yoğun eğitimle topluma daha kolay uyum sağlayabildikleri vurgulandı…

Evet, program ilk olması bakımından çok önemliydi…Şimdi sıra devamında… Okan Bayülgen’in de programında otizmi konu alacağı konuşuluyor son günlerde…Umarım en azından Nisan ayı boyunca programların devamı gelir, özellikle prime time kuşağında…

Toplumun otizmi duyması, ileride kendi çocuğunun başına gelmesi durumunda erken davranması bakımından farkındalık oldukça önem arz etmekte ve en önemlisi de çocuklarımıza bakış açısını değiştirmenin, onları kabul ettirebilmenin, çocuklarına onlardan otizm bulaşmayacağının anlatılması gerekmekte…

Hepimizin OTİZM farkındalık ayı kutlu olsun…

Saygılarımla…
Berat ÇELİK
Özel Eğitim Uzmanı

 
Toplam 850721 ziyaretçi (1695863 klik) burdaydı!
ARTIK BU ADRESTEYİM ;